belge bulunmayan borçlunun hakkındaki takibi durdurabilmek için menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır.”
“Davanın bono nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olup, hukuki dayanağının İİK’nun 72. maddesi olduğunu, icra mahkemesince verilen icra takibinin durdurulması kararı, takip hukukuna ilişkin olup, maddi hukuk bakımından davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunun gözetilmesi gerekir.”
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte menfi tespit davası açmak tek başına icra takibini durdurmaz. Takibin durdurulması, talep halinde ve teminat karşılığında mümkün olmaktadır. Ancak dava, icra takibi başlatıldıktan sonraki aşamada açılmışsa, icra takibi teminat karşılığında durdurulamaz. Sadece hacze çevrilen malların icra veznesindeki parasının alacaklıya ödenmesine engel olunabilir. Bunun için de yine teminat yatırılması gerekmektedir.
Borçlunun menfi tespit davası açmasının ardından aynı takip konusu borçla ilgili olarak alacaklı varsa borçlu itirazının iptal edilmesi için itirazın iptali davası açamaz. Açtığı takdirde davanın tarafları, konusu ve sebebi aynı olduğundan dava derdestlik nedeniyle reddedilecektir. Borçlu menfi tespit davasını kazanırsa, borçlu olunmadığı hususu kesin hükümle karar altına alınmış olur ve aynı konuda alacaklı tekrar dava açamaz. Borçluya karşı başlatılmış olan icra takibi borçlu lehine karar verilmesiyle durur ve kararın kesinleşmesiyle birlikte takip sona erer. Borçlu malları üzerine haciz konulmuşsa bunlar kalkar; haczedilen mallar satılmışsa, satıştan elde edilen tutar borçlu tarafa geri ödenir. Davacının talebi varsa, haksız ve kötüniyetli alacaklı, alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkûm edilir.
Menfi tespit davasını alacaklı taraf kazanırsa, borcun varlığı ve borçlunun borçlu olduğu hususu kesin hükümle karar altına alınmış olur. Daha önce ihtiyati tedbir kararıyla başlamış olan icra takibi durdurulmuşsa, icra takibine kaldığı yerden devam edilir. Alacaklı daha önceden talep etmişse, borçlunun talebiyle icra takibinin durdurulmuş olması şartıyla alacağın %20 sinden az olmamak üzere borçlu aleyhine tazminata hükmedilir.