gayrimenkul ve imar hukukuMakalelerKİRACININ ELEKTRİĞİNİN KESİLMESİ DURUMUNDA İZLENECEK HUKUKSAL YOLLAR

09/12/2022
https://www.aliyuksel-hilmiozalp.av.tr/wp-content/uploads/2022/12/KIRACININ-ELEKTRIGININ-KESILMESI-DURUMUNDA-IZLENECEK-HUKUKSAL-YOLLAR-scaled-e1670593072706-1280x1280.jpg

KİRACININ ELEKTRİĞİNİN KESİLMESİ DURUMUNDA İZLENECEK HUKUKSAL YOLLAR

 

Bilindiği üzere son zamanlarda ev sahipleri ile kiracılar arasında büyük çekişmeler yaşanmaktadır. Konutlar için getirilen 10.06.2022-01.07.2023 arasını kapsayan kiraya yüzde 25’in üzerinde zam yapılamaması kısıtlaması gereği ev sahipleri çareyi mevcut kiracıları evden çıkarmakta bulmaktadır. Türk Borçlar Kanunu bu hususta açıkça kiracıyı korumakta olup, mevcut düzenlemeler uyarınca ev sahibinin kiracıyı evden çıkarması hiç kolay değildir. Bundan dolayı da bazı ev sahipleri akla hayale gelmeyecek yöntemlere başvurmaktadır.

Kiracının kiralamış olduğu evin elektriğini, doğalgazını veya suyunu kesmek bunlardan birisi oluyor. Peki böyle bir durumda kiracı ne yapmalıdır?

Bu durum karşısında kiracı, kiraya verene karşı hukuki ve cezai olarak aşağıda belirttiğimiz hukuki yollara başvurabilir:

1) İhtiyati Tedbir Talebi Yönünden: Öncelikle Sulh Hukuk Mahkemesinde ‘kiracılık sıfatının tespiti ve ihtiyati tedbir’ talepli dava açılmalı, ihtiyati tedbir kapsamında elektrik/suyun/doğalgazın kesilmemesi yönünde tedbir talep edilmedir. Bu haliyle mahkeme yolu ile kiracının elektrik, doğalgaz veya suyunun kesilmesi HMK 391 maddesi içeriğindeki ‘sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek tedbir’ kapsamında güvence altına alınabilecektir.

2) Ceza Hukuku Yönünden: Kiraya verenin başvuracağı diğer bir hukuksal yol ise ceza hukuku kapsamındadır. Kiraya verenin kiracının elektrik, su, doğalgaz aboneliklerini kiracının bilgisi ve rızası dışında sonlandırması halinde kiraya veren, Türk Ceza Kanununun 123. maddesi uyarınca “kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu[1]” kapsamında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulabilir. Bu suç ile kişilerin psikolojik, ruhsal sükûn içinde yaşama hakkı korunmaktadır. Kişilerin huzur ve sükûnu bozma suçu TCK 123. Maddede şöyle düzenlenmiştir: “ Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.”  Madde gerekçesinde de yer verildiği üzere; suçun oluşması için özel bir maksatla hareket edilmesi şarttır. Somut olayımızda; bu özel amaç, kiracının evi tahliye etmesini sağlamaktır. TCK 123. Madde kapsamında suçun soruşturulması ve kavuşturulması, suçtan zarar görenin şikâyetine bağlıdır. Bu haliyle ceza hukuku yönünden de kiracı haklarını arayabilmektedir.

3) Özel Hukuk Yönünden: Kiraya verenin elektrik, su, doğalgaz aboneliklerini iptal ettirmesi halinde kiracının başvurabileceği bir diğer bir hukuki yol ise bu kapsamda uğramış olduğu maddi ve manevi zararların giderilmesi amacıyla maddi ve manevi tazminat davası açmaktır.

Kiracı, elektrik, su, doğalgaz aboneliğini yeniden açtırmak için birtakım maddi zarara uğrayacaktır. Aynı zamanda elektrik, su ve doğalgaz aboneliğinin kiraya veren tarafından iptal ettirildiği günden aboneliğin yeniden açtırıldığı güne kadar da kiracı tarafından karşılanacak birtakım maddi zararlar meydana gelecektir. Bu süre zarfında kiracı tarafından karşılanan işbu maddi zararlar, açılacak olan maddi tazminat davası ile kiraya verenden istenebilir.

Aynı zamanda kiraya veren tarafından aboneliklerin kesilmesi nedeniyle kişilik değerlerinde oluşacak elem, üzüntü nedeniyle manevi tazminat davası da açılabilir. Manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil ve fakat kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. TBK.nun 114. (BK 98) maddesinin ikinci fıkrasında “haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır” tarzında yapılan yollamanın kapsamına manevi tazminat da girmektedir.

Kiracının suyunun ev sahibi tarafından kesilmesi sebebiyle Yargıtay’ın manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine yönelik karar:

Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin Esas No: 2014/5018 Karar No: 2015/1060 sayılı kararı şöyledir; “Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kiracısı bulunduğunu, kira borcunu ödemediği gerekçesiyle davalının haksız bir şekilde, evine giden su borusunu keserek götürdüğünü, davalının, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan cezalandırıldığını, davalının haksız eylemi nedeniyle üzüntü yaşadığını belirterek uğradığı manevi zararın tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, manevi tazminat tazminat şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; davalı tarafından, kiracısı olan davacıyı kira borcunu ödememesi nedeniyle evden çıkarmak için, su saatini açma kapama vanasının yanından söktüğü ve su saatinden ev giriş plastik borusunu kestiği sabittir. Davacının suyunun kesilmesi nedeniyle en doğal insani ihtiyaçlarını gideremeyeceği aşikardır. Davalının haksız eylemi nedeniyle yaşam için en doğal ihtiyaçlardan olan suyun kesilmesi davacının kişilik değerlerinin zedelenmesine yol açmıştır. Yerel mahkemece, açıklanan yönler gözetilerek davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.”

Her hakkı 5846 sayılı kanun gereği Ali Yüksel-Hilmi Özalp hukuk bürosuna aittir

AV.OĞUZHAN TAŞKINER & AV. CEREN GÜLTEKİN

Paylaş
Paylaş