Makalelerticaret ve e ticaret hukukuÜRÜNÜN AYIPLI TESLİMİNDE ARACI İNTERNET SİTELERİNİN SORUMLULUĞU NEDİR?

23/07/2022
https://www.aliyuksel-hilmiozalp.av.tr/wp-content/uploads/2022/07/URUNUN-AYIPLI-TESLIMINDE-ARACI-INTERNET-SITELERININ-SORUMLULUGU-NEDIR.jpg

ÜRÜNÜN AYIPLI TESLİMİNDE ARACI İNTERNET SİTELERİNİN SORUMLULUĞU NEDİR?

 

Bilinen internet sitelerinin aracı konumda olduğu alışverişlerde ürünlerin ayıplı teslim edilmesi durumunda sorumluluğun kime ait olacağı sorusunu yanıtlayacağımız bir Yargıtay Kararını inceleyeceğiz.

KARAR ÖZETİ

Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi’nin 2019/215 E. Sayılı dosyasında Tüketici Hakem Heyetinin kararına itiraz edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın reddine kesin olarak verilen hükmün davacı tarafından Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmiş olup, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4000 E. 2021/11403 K. Sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. İlgili karar 25.01.2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAY

Tüketici şahıs, bilinen bir internet sitesi aracılığıyla bir pastaneden satın almış olduğu trüf paketinin içinden sigara izmariti çıkması sonucu aracı internet sitesi aleyhine ayıplı ürün teslim edilmesinden kaynaklı bedel iadesi talebi ile tüketici hakem heyetine başvurmuştur.

Esenler Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 20.03.2019 Tarih ve 056120190000723 Sayılı Kararı ile tüketicinin talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Tüketici Hakem Heyeti’nin kararı üzerine bilinen internet sitesi; ürünün satıcısının kendileri olmadığını ve taraflarına husumet düşmediğini belirterek mahkemeden ilgili kararın iptalini talep etmiştir.

TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NİN DEĞERLENDİRMESİ

Tüketici Mahkemesi yargılaması sonucunda; içinden sigara izmariti çıkan trüf paketinden davacı internet sitesinin sorumlu olduğu, hizmet almaya çalışan tüketicinin bilinen internet sitesinin ismine duyduğu güvenle söz konusu hizmeti almaya çalıştığı gözetilerek Tüketici Hakem Heyetinin kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

YARGITAY’IN DEĞERLENDİRMESİ

Adalet Bakanlığı’nın 17/03/2021 tarihli yazısıyla; davacı internet sitesi şirketin, tedarikçi firmadan komisyon alması sebebiyle verilen hizmetlerden dolayı sorumlu olduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülmüş ve kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

Söz konusu uyuşmazlık, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince incelenmeye başlanmıştır. Uyuşmazlığa konu olay, elektronik ortamda alışverişi gerçekleşen ürünün ayıplı olmasından kaynaklanmaktadır.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un tanımlar üst başlığını taşıyan 3. Maddesinde SATICI’nın ve ÜRETİCİ’nin tanımına yer verilmiştir.

“6502 Sayılı Kanun Madde 3-

i) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,

n) Üretici: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal ya da bu malların hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine markasını, unvanını veya herhangi bir ayırt edici işaretini koyarak kendisini üretici olarak gösteren gerçek veya tüzel kişiyi, ifade eder.”

6502 Sayılı Kanun’un 13. Maddesinde AYIPLI HİZMET‘e yer verilmiştir. Buna göre;

“Madde 13- (1) Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya

taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması

nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir. “

Yine aynı Kanun’un 11. Maddesi uyarınca satıcı, üretici ve ithalatçının ayıplı maldan ve tüketicinin ayıplı maldan kaynaklı olarak kullandığı seçimlik haklardan dolayı müteselsilen sorumluluğu bulunmaktadır.

01.05.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un tanımlar üst başlığını taşıyan 2. Maddesinde HİZMET SAĞLAYICI ve ARACI HİZMET SAĞLAYICI’nın tanımına yer verilmiştir.

“6563 Sayılı Kanun Madde 2-

ç) Hizmet sağlayıcı: Elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kişileri, ifade eder.

d) Aracı hizmet sağlayıcı: Başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına

elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişileri, ifade eder.”

Aynı Kanun’un 9. Maddesinde ise ARACI HİZMET SAĞLAYICILARIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ‘ne yer verilmiştir.

“MADDE 9 – (1) Aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.

6563 Sayılı Kanuna dayalı olarak çıkarılan 26.08.2015 tarihli Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı Ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmeliğin 6. Maddesinde de ARACI HİZMET SAĞLAYICININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ‘ne yer verilmiştir.

“MADDE 6 – (1) Alıcı ve hizmet sağlayıcı arasında alım satım işleminin yapıldığı elektronik ticaret pazar yerlerini işleten aracı hizmet sağlayıcılar, kendileriyle ilgili olarak 5 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarındaki yükümlülükleri aynı usulle yerine getirir.

(2) Aracı hizmet sağlayıcı, elektronik ticaret ortamı sunduğu hizmet sağlayıcıya ilişkin bilgilerin, hizmet sağlayıcıya tahsis edilen alanda gösterilebilmesi ve güncellenebilmesi için gerekli teknik imkânları sağlar.

(3) Aracı hizmet sağlayıcı, hizmet sağlayıcının elektronik ticaret faaliyetine başlamasından önce 5 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlar.

(4) Aracı hizmet sağlayıcı, hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içeriği kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.

Somut olayda, taraflar arasındaki mesafeli satış sözleşmesi ön formuna göre SATICI taraf D……….. Pastanesidir. İnternet üzerinden alışveriş ortamı sağlayan davacı internet şirketi ise ARACI HİZMET SAĞLAYICISI konumundadır.

Yukarıda açıklanmış olan kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca da, aracı hizmet sağlayıcısı olan İnternet sitesinin hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içeriği kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle davanın reddine ilişkin verilen karar doğru görülmediğinden, Adalet Bakanlığı’nın temyiz talebinin kabulü ile kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.

GÖRÜŞÜMÜZ

İlgili karar, alışverişlerimizin çoğunu internet ağı üzerinden yapmaya alıştığımız gelmiş olduğumuz bu çağda tüketici olarak veyahut aracı internet sitelerinde ürün satan bir satıcı olarak sorumluluklarımıza dikkat çekiyor.

Artık hepimiz bilinen birkaç büyük internet sitesini kullanıp, onların aracılığında başka satıcılardan ürünler satın alıyoruz. Bu büyük internet siteleri bizleri yüzlerce hatta binlerce satıcı ile bir araya getiriyor. Bu karar ile dikkatimizi çekmesi gereken konu, aracı konumda olan bilindik internet sitelerinin sorumluluğunun aslında sınırlı olduğu. Kanun ve yönetmelik hükümlerinde de açıkça belirtildiği üzere, bizi satıcılarla buluşturan bu aracı şirketlerin, satıcıların mallarını ve hizmetlerini araştırma yükümlülükleri yok. Tüketicinin İnternet sitesinin adına duyduğu güvenle alışveriş yapması, satın almış olduğu ürünün ayıplı teslim edilmiş olması durumunda, aracı şirketi bağlamıyor.

Aracı internet siteleri açısından ise, içerisinde yüzlerce farklı satıcı barındıran bu sitelerde her gün satışı yapılan on binlerce ürünün araştırılabilmesinin pek mümkün olmadığı ve bundan kaynaklı olarak kanun ve yönetmelik hükümlerinin aracı şirketleri koruduğu dikkatimizi çekiyor.

Açıklanan sebeplerle ilgili Yargıtay Kararında da belirtildiği üzere; aracı internet sitelerinden yapmış olduğumuz alışverişlerde, kanun ve yönetmelik uyarınca ayıplı teslimde sorumluluğun satıcı da olduğu, ilgili internet sitesinin sadece bir aracı olduğu aklımızda durması gereken bir husustur.

 

Her hakkı 5846 sayılı kanun gereği Ali Yüksel-Hilmi Özalp hukuk bürosuna aittir.

 

HAZIRLAYAN; BURCU CANİK AVUKAT/LAWYER

Paylaş
Paylaş